Türk Futbolunda Finansal Adaletsizlik ve Rekabet Dengesizliği Hakkında
Türk futbolunun geldiği nokta, artık yalnızca sportif anlamda değil; ekonomik ve etik açıdan da derin bir kriz haline gelmiştir. 1967 Trabzonsporlular Derneği olarak, kamuoyuna karşı sorumluluğumuz gereği bu bildiriyi yayımlama zorunluluğu doğmuştur.
Son yıllarda, başta Fenerbahçe ve Galatasaray olmak üzere belli kulüplerin sistematik biçimde desteklendiği, diğer kulüplerin ise ekonomik olarak dışlandığı bir yapı oluşturulmaktadır. Vergi ve sigorta affı, medya desteği, arazi tahsisleri, harcama limitlerinin keyfi genişletilmesi gibi yöntemlerle Türk futbolu iki takımlı bir düzene doğru sürüklenmektedir.
2025-2026 sezonu transfer döneminde;
– Fenerbahçe 54 milyon €,
– Galatasaray 89.5 milyon €,
– Beşiktaş 45 milyon € harcama gerçekleştirmiştir.
Buna karşın Süper Lig şampiyonluk gelirinin 13.5 milyon € ile sınırlı kaldığı dikkate alındığında, yapılan harcamalar makul ekonomik gerekçelerle açıklanamaz. Bu tablo, rasyonel yatırım değil; şov amaçlı bir israftır.
Taraftarın sırtından geçinen bir avuç zadegan, şeffaflıktan uzak bütçelerle Türk futbolunu tüketiyor!
Avrupa arenasında 2024-2025 UEFA sıralamasında Galatasaray 51., Fenerbahçe 54. sırada yer alırken; Trabzonspor ve diğer Anadolu kulüpleri ilk 100’e dahi girememektedir. Avrupa başarısı yokken yapılan bu astronomik harcamalar, Türk futbolunun ruhuna ve geleceğine karşı işlenmiş sistematik bir hatadır.
Daha da vahimi, bazı kulüplerin en büyük gelir kaleminin gayrimenkul satışları olmasıdır. Oysa ki; futbol kulüpleri yayın gelirleri, sponsorluk anlaşmaları, ürün satışları ve oyuncu transferlerinden gelir elde etmeli; sportif başarıyla ekonomik sürdürülebilirlik sağlamalıdır. Gayrimenkul geliriyle ayakta kalan yapı, başarı değil sürekli tüketen bir çaresizlik göstergesidir.
Tüm bu süreçte Türk futbolu, profesyonel bir yönetimden uzak şovenist bir anlayışla yönetilmektedir. Taraftar olarak bizler, kulüplerin gerçek sahipleri konumundayız. Şeffaflık talebimiz, rekabet eşitliği ve mali denetim çağrımız yalnızca Trabzonspor için değil; Türk futbolunun tamamı içindir.
Bu nedenle TFF ve ilgili tüm kurumlara sesleniyoruz:
– Harcama limitleri aşılmamalı kulüpler mali disiplin altına alınmalıdır.
– Finansal kaynaklar halka açıklanmalı, bağımsız denetim getirilmelidir.
– Süper Lig şampiyonluğu dışında Avrupa başarısına dayalı teşvik mekanizmaları kurulmalıdır.
– Gayrimenkul ve kamusal teşviklerle büyüyen kulüplere özel avantajlar durdurulmalıdır.
Türk futbolu, birkaç kulübün ayrıcalığına teslim edilemez. Gerçek rekabet, eşitlik ve sürdürülebilirlik olmadan başarı mümkün değildir. Aksi hâlde, bu düzenin enkazı altında Türk futbolunun tüm dinamikleri kalacaktır.
Selam ve Saygılarımızla,
Yusuf Ünal
1967 Trabzonsporlular Derneği Başkanı
