Biz Röntgenci Değiliz ki!

Hüseyin Değirmenci

Biz kavgacı değiliz, adımız çıkmış!
Sadece hakkımızı yedirmeyiz, yiyenleri sevmeyiz, hakkımızı her zaman her platformda ararız, belki biraz sert ararız, kırarız dökeriz ancak, bu agresif durum inanın hakkımızın yenmesine tahammül edemediğimizdendir.

Her zaman hakkımızı mertçe ve cesurca ararız, arkadan konuşmaz adamın yüzüne karşı her şeyi söyleriz, bundan da çekinmez ve hiç geri durmayız ve kim olursa olsun affetmeyiz. Bu nedenle 2010-11 sezonunda Fenerbahçe bizi kendine düşman etti.

Böyle olunca da, kötü olabiliyoruz, Ali Koç, planlı ve bir amaç uğruna maç öncesi güzellemeler yapsa da, düşman ilan edildiğimiz, başkanı olduğu takıma karşı tahammülsüz olabiliyoruz!

Varsın olsun bize kötü desinler, biz hakkımızı arayalım, hep davamızın peşine düşelim de, onlar bizi düşman bellesin. Ha bir eksik, ha bir fazla sıkıntı yok!

Bu anlamda pazar günü bütün camiamız adına çok büyük önem arz eden Fenerbahçe müsabakası oynayacağız. Kim kiminle yarışıyor, kim şampiyon olacak bu bizi hiç alakadar etmiyor. Biz her maç gibi çıkıp, evvela mertçe, sonra profesyonelce müsabakamızı oynayıp, sonucu göreceğiz.

Bu tip müsabakalar her zaman üç ihtimallidir evet ama, iç saha, ezeli rekabet, husumet ve bir çok daha argüman bu maçın önemini bir o kadar daha, bizim adımıza artırmaktadır. Bu ihtimalleri düşlediğimizde kazanma ihtimalinden başka bir sonuç düşünmüyoruz, buda hakkımız.

Hafta içi Fenerbahçe başkanı sayın Ali Koç açıklamalar yaptı. Bu açıklamalarında Galatasaray’la alakalı bölüm bizi ilgilendirmiyor fakat, Trabzon ve Trabzonspor ile alakalı güzellemeler yaptı durdu.

Trabzonspor ile Fenerbahçe’nin ezeli rakip ama ebedi dost olduğundan, Trabzonspor başkanı sayın Ertuğrul Doğan’ın bir çok konuda kendileri gibi düşündüğünü ve yüzde doksan konularda hem fikir olduklarından bahsetti.

Ayrıca Trabzon’a gelip bir müsabaka oynayacaklarını, futbolun üç ihtimalli bir oyun olduğunu, Trabzon’da da maçı, iyi oynayan onun kazanmasını temenni ettiğini falan söyledi.

İyide sayın Koç, daha dün Trabzon neresi İstanbul neresi! Şampiyon oldular diye bayraklarını İstanbul boğaz köprüsüne asamazsın, bu çok yanlış diyende, bordo mavi renk, kravat falan görmek istemediğini, gördüğünde sinirlerin bozulduğunu söyleyen sendin.

Şimdi, Fenerbahçe için hayati önem arz eden Trabzonspor deplasmanı var diye, yaptığın güzellemelerle Trabzonspor taraftarının gazını alacağını, tribünlerdeki ateşli ve baskılı durumunu yumuşatmak amaçlı bu açıklamaları yaptığını, bizimde bunu anlamadığımızı falan mı sandın. Sayın Koç, deliyiz dedikte, salağız da demedik.

Maça günler kala, bilet satışında stadın doluluk oranı %100’e ulaştı çok şükür.

Dolu tribünlerde, coşkulu Trabzonspor taraftarının önünde rakiplerinin titremesi, bizim takımın coşması temennisiyle, taraftarımızın sadece ve sadece Trabzonspor’u ateşlemek ve desteklemek amaçlı tezahüratları olacağını, rakiple ilgilenmeden 90 dakika bu desteği vereceğini ve sonuçta da Trabzonspor’un galip geleceğini temenni ediyorum ve bekliyorum.

Tabi ki diğer iki sonuçta olası ihtimal dahilindedir fakat, bizim adımıza böyle bir olumsuz sonucun tezahür etmesi durumunda buda dünyanın sonu değil.

Ben taraftarımızdan sadece şunu rica ediyorum!

Kimse Fatih Karagümrük maçındaki, o baskılı, etkili, hücum futbolunu bu maçta Trabzonspor’dan beklemesin.

O futbolla Fenerbahçe karşısında, sürdürülebilir bir baskı ve oyun üstünlüğünü elinde tutamazsın!

Bu nedenle muhakkak Abdullah Avcı bunu hesap ederek, daha dikkatli, sağlam ve önce gol yememek anlayışıyla sahada olabilir. Böyle bir olasılık karşısında, benim taraftardan istediğim 90 dakika sabırlı olmaları ve sadece takımını desteklemeleridir.

Bende istiyorum, baskılı hücum ve bol golle Fenerbahçe’yi sahadan silerek, ezerek yenmeyi ama, futbol me kadar basit bir oyunsa da, bir o kadarda taktik savaşı ve akıl oyunudur. Bundan dolayı diyorum, fener maçına hocamızın tercih edeceği hangi taktik, oyuncu tercihi olursa olsun, bize 90 dakika tam destek düşer.

Yoksa olası bir taraftar eleştirisi, oyuncular üzerinde stres yarattığından, sonuç almakta zorlandığımızı sanırım hepimiz biliyoruz. Endişem sadece bu!

Yoksa yukarıda anlattığım diğer mevzular bizi ilgilendirmiyor.
Biz sadece önümüze bakarız.
Biz röntgenci değiliz ki, başkalarının işini, başarısını, başarısızlığını, kimin kime ne dediğini, kim kimden ne çaldığını, ne yaptığını takip edelim.

(2010-11 ÅžAMPÄ°YONU TRABZONSPOR)

Yazar