Hiç mazeretsiz Sivasspor’u mağlup etmeliydik!
Fakat, bazan istediğimiz şeyler istediğimiz arzu ve yönde olmayabiliyor!
Sivasspor müsabakasıda bunlardan biri oldu!
Neden? Çünkü!
Maçın seyircisiz olması bir etken, yaklaşık yirmibeş gün maç eksikliği ikinci etken, maç içerisinde en etkili oyuncunuz Trezeguet’in sakatlanması üçüncü etken, santrforsuz oynamak dördüncü etken, %70 topa sahip bir oyunla rakip defansı açamamak beşinci etken vb. örnekler sayabiliriz.
Tamam, hemen kızmayın, biliyorum bu mazeretlerin hepsine verecek cevabınız var!
Zaten Trabzonspor’un en büyük problemi de bu!
Herkesin bu oyuna, teknik taktiğe dair bir fikri var ve istiyorki hocada benim dediğim fikir, oyun anlayışı, taktik ve oyuncu kadrosuyla oynasın!
Böyle olmayıncada, taraftarımızın %90’ının eleştiri yapması kaçınılmaz oluyor. Hatta eleştiri hakkı olduğunu ve vur kır parçala mantığıyla acımasızca bu hakkını kullandığını biliyoruz!
Ama hiç düşünmüyoruz ki, bu sezon zaten hedeflerimizde geri kaldık. Sezonun bitmesine az bir süre kaldı. Yeniden yapılanma adına gelecek yılın planlaması yapılıyor. Buna destek vermeliyiz!
Kimsede demiyorki!
Bu yapılanma ve şampiyonluk planlama süresi içerisinde, TFF’nin Türk futbolunun içine ettiğini, rakiplerimizin baskı ve korkusu ile bir dizi yanlış kararlar aldığını, bu kararlar ışığında puanlar kaybettiğimizi, başkanımızın bunlarlada mücadele ettiğini,
Bu mücadele içerisinde beklenmedik sakatlıklar olduğunu, hesapta olmayan oyuncu ayrılıklarını, gelecek sezonun kadrosunu oluşturmak için transfer çalışmalarının yanında ekonomik zorlukları aşmak için gelir elde edilecek reklam, sponsorluk ve ödeme planı yapıldığını hep unutuyor ve bu mücadeleyi görmezden geliyoruz!
Demiyoruzki Trabzonspor 1 tane hep destek verip ve hep yanında olalım!
Biliyorum bir çoğunuzun teknik direktör adayı olduğunu ve o ismi takımın başında görmek istediğinizi fakat,
Sizin istediğiniz isim Trabzonspor’a hoca olduğunda sonuçlar değişmeyip aynı seyirde kaldığında, yada dahada kötü olduğunda, yapılacak eleştirilere karşı savunma içgüdüsüyle verdiğiniz mücadeleninde aynısını, şimdi veya daha sonra hep yaşıyoruz.
Trabzonspor bunu hep yaşıyor ve sonuç hep aynı.
O nedenle, hazırda elindeki şampiyon hoca varken ve bir yapılanma içerisine girişmişken vede gelecek yılı planlama hakkı olduğuda, hatta bu şansı haketmişken, neden macera ararız anlamak mümkün değil.
Bu teknik ekip gelecek yılı planyacak, yaşayacak, görecek ve sonuca bakacağız!
Yapacak bir ÅŸey yok, bunu kabul edeceÄŸiz ve bekleyeceÄŸiz!
O zaman hep beraber destek mi olacaz, yolları mı ayıracağız birlikte göreceğiz ve söz birlikte hareket edeceğiz. Ama şimdi birlik beraberlik zamanı!
Şimdi belki aklından geçiren yada dile getirenleriniz olabilir, bu da yönetimin teknik heyetin adamı diye.
Hayır ben hiçbir zaman yönetimlerin ve teknik heyetlerin adam olmadım, hatta bu güne kadar hiç bir hoca yada yöneticiyle bir arkadaşlığım, bir dostluğumda olmadı.
Ben her zaman Trabzonspor’un neferi oldum.
Bundan başka bir düşüncem de hiçbir zaman olmadı.
Benim için varsa yoksa Trabzonspor, bordo mavili renkler ve bu iki unsurun başarısı ve başarabilmesi için, her alan ve platformda asker gibi, amasız, fakatsız, lakinsiz, nedensiz ve niçinsiz mücadele vermektir.
Trabzonspor için herkesinde böyle olmasını arzu ediyorum.
Hepsi bu!
(2010-11 ÅžAMPÄ°YONU TRABZONSPOR)
