1967 Trabzonsporlular Derneği olarak Fotomaç Gazetesi’ne “Domuz Gribi Dosyası”nı açarak sporcularımızı bilinçlendirdikleri için teşekkür plaketi verdik. 30 Ekim’de Fotomaç’ta Yılmaz şenol’un hazırlayıp 5 gün boyunca sürdürdükleri yazı dizisi ile Domuz Gribi konusu enine boyuna anlatılmış ve halkımız bilinçlendirilmişti. Başkan Alaettin Hatayoğlu “Dünyada yaşanan ve ülkemizi de etkisi altına alan domuz gribi konusunda duyarlı davranarak spor gazetesi olmasına rağmen hem halkımızı hem de sporcularımızı bilinçlendiren Fotomaç güzetesine biz de duyarsız kalamazdık. Dernek olarak yazıyı hazırlayan Yılmaz şenol’a ve Fotomaç gazetesinin Trabzonlu yayın yönetmeni Zeki Uzundurukan’a teşekkürü bir borç bilerek plaketimizi takdim ettik. Tüm spor gazetelerinden aynı duyarlılığı görmek isteriz. Spor yapan genç kesim, tüm halkımız bilinçlenmeli ki bu H1N1 olarak bilinen domuz gribinden kurtulabilelim, halkkımız, çocuklarımız ölmesin” diye konuştu.
Plaketi alan gazeteci arkadaşımız Yılmaz şenol derneğimizin üyelerine teşekkür ederek “Bu dördüncü ödülümüz. Aldığımız plaketler yaptığımız işin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gösteriyor. Herkese sağlıklı bir yaşam dileklerimizle Fotomaç ailesi olarak bize gösterdiğiniz ilgi, sevgi ve o güzel plaket için kucak dolusu teşekkürler eder, saygılar sunarız” dedi.
Tecrübeli gazeteci 1967 Trabzonsporlular Derneği üyelerini domuz gribi konusunda uyararak can alıcı şu bilgileri aktardı;
DOMUZ GRİBİ NEDİR?
Domuz gribi üç ayrı türün birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Domuz, kuş ve insan griplerinin bileşerek yeni bir tür grip ortaya çıkarmıştır. Buna da H1N1 deniyor. Halk dilinde ise “Domuz gribi” adı verilmiştir.
BELİRTİLERİ NELER?
Normal mevsimsel gripten hiç bir farkı olmayan ancak hızla yayılarak daha once başka hastalıkları olan kişilere bulaşarak ölüme yol açan bu mutasyona (değişime) uğramış grib hiç de hafife alınmamalı. Bu gribin belirtileri ani yükselen ateş, baş ağrısı, eklemlerde halsizlik ve vucüt kırgınlığı ile bilinç kaybetme ve kusma olarak ortaya çıkabiliyor.
NE YAPMALI?
Böyle durumlarda mutlaka doktorlara başvurularak iyi bir tedavi sonrası eski sağlığımıza kavuşabiliriz. Ancak önemsemeyip “Nasıl olsa geçer” dersek sonra bu hastalığa teslim olabiliriz. Ölümcül olmasının nedenlerinin başında kişinin bağışıklık sisteminin zayıf olması, kanser hastalığı, astım, kronik bronşit gibi hastalıklarının olması bu mikrobun vücuda yayılıp kolayca bizi yatağa düşüren sebeplerin başında geliyor.
NASIL ÖNLEM ALMALIYIZ?
Temizlik çok önemli. Elimizi yüzümüzü temiz tutmamız dışında yaşadığımız ortamı da temiz tutmalıyız. Kapalı alanlarda, kalabalık alanlarda zorunlu olmadıkça bulunmamalıyız. Hasta kişilerle temas halinde isek mutlaka ellerimizi temizlemeye dikkat etmeliyiz. Yorgunluk bu hastalığı besliyor. Asla ağır yorgunluk yaşamamalıyız. Bol bol dinlenmeliyiz. Vitaminlerle yüklü portakal, nar, gibi turunçgilleri çok tüketmeliyiz. Önümüz kış ayı. Ne kadar taze vitamin alsak da eczacılarla görüşüp vitamin takviyesi haplar ile bağışıklık sistemimizi artırıcı ilaçlardan oluşacak takviye ile gücümüzü artırmalıyız ki bu H1N1 virüsüyle başaçıkabilelim.
İLACI VAR MI?
Bu hastağığın tedavisinde şu anda tek silah TAMİFLU ilacı. Ancak bakanlığımız bu ilacı herkesin kendi kafasına gore kullanmalarının sakıncalı olduğunu belirtiyor ve uyarıyorlar asla doktora sormadan danışmadan bu ilacı kullanmayınız. çünkü basit bir üşütmede bu ilacı kullanır vücudunuzun bağışıklık kazanmasını sağlarsanız ağır bir grip vakası ile karşı karşıya kaldığınızda H1N1 virüsü ile savaşmada tek silah olan bu ilac etkili olamaz ve hasta kayıpları artar deniyor. Ancak sevindirici yeni bir haber var; Bu hastalığa karşı bir ilaç üretildi. Deneme aşamasındaki ilaç insanlığın yüzünü güldürecek mi bunu zaman gösterecek.
