Merkezi İstanbul Güngören’de bulunan 1967 Trabzonsporlular Derneği’nin geleneksel iftarı Güngören Belediyesi Cevizlik tesislerinde düzenlendi. İftar organizasyonu her yıl olduğu gibi yine renkli görüntü ve konuşmalara sahne olurken, ağırlıklı konuları Türk futbolundaki son gelişmeler ve Trabzonspor’un bu gelişmelerdeki yeri oluşturdu.
İftara Trabzonspor yöneticileri Raif Akar ve Temel Soyyiğit, eski yöneticilerden Taylan Üner, Metin Atasoy, Ali Karahasan, İrfan Coşkun, Ergin Kulaçoğlu, TFF Yöneticisi Erdal Atalay, iş ve bürokrasi dünyasından önemli isimler katıldılar.
Açılışı yapan dernek başkanı Alaattin Hatayoğlu, yer yer sert ifadeler içeren konuşmasında özetle şunları söyledi. “Trabzonspor 82 puanla Süper Lig’in tescil edilmemiş şampiyonudur. Ancak ne hazindir ki, iki aydır süren şike soruşturmasıyla ilgili federasyonunun bir türlü karar verememesi ve Türkiye’nin üzerinde gören güç odaklarının etkisiyle Trabzonspor’un şampiyonluğu teslim edilmemiştir. Aynı federasyonun Avrupa Kupalarına gönderdiği takımları da UEFA müdahale ederek değiştirmiş ve hakkında ciddi şike iddiaları bulunan Fenerbahçe’nin yerine Trabzonspor’un şampiyonlar Ligi’ne katılmasını sağlamıştır. Bunun anlamı, Trabzonspor’un TFF tarafından tescil edilmeyen şampiyonluğunun UEFA tarafından tescil edilmiş olmasıdır. Bu TFF’nin bir ayıbıdır. Özerk olduğu söylenen federasyon, bugünkü yapısıyla özerkliğini bitirmiştir. 1967 Trabzonsporlular Derneği olarak, böyle bir federasyonun organize ettiği ligi asla tanımıyoruz. şike yapanlarla aynı ligde olmak, tarihimize saygısızlıktır. Trabzonspor’u yönetenlerin de şike yapanlarla aynı birlikte olmasını da kabul etmiyoruz. Federasyon kabul etmese de ligin gerçek şampiyonu Trabzonspor’dur. Aslında bu konularda teknik direktörümüz şenol Güneş gereken mesajları vermiş ve “ülke futbolunu yönetenlerden şüphe duyuyorum” demiştir. Bu söyleminden dolayı sonuna kadar hocamızın yanındayız. Trabzonspor yönetiminin bu federasyona gösterdiği tepkiye aynen destek veriyoruz.”
Daha sonra söz alan Trabzonspor yöneticisi Temel Soyyiğit, “3 Temmuz’dan beri yaşadığımız süreç Trabzonspor’u da yıpratmıştır. Yönetimimiz bu zorlu süreçte, hiçbir Trabzonsporlunun yüzünü kara çıkarmamıştır. Kulübümüzü bu kaosun içine çekmek için özellikle İstanbul medyasının yoğun bir çabası olmuştur. Adalet geç de olsa tecelli etmiştir ve bu bizim beklediğimiz bir sonuçtur. Keşke bu sevinci sezon sonunda yaşasaydık ama sonunda şampiyonlar Ligi’ne tarihimizde ilk kez katılıyoruz ve bu da bizim için çok önemli bir şeydir. Bunun için takımların aylarca süren çabalarla yaptığı transfer çalışmalarını 3-5 güne sığdırmak çok zordur. Bunun için yoğun bir çaba içindeyiz. İki yabancı, bir de yerli önemli isimle görüşmelerimiz sürüyor ama isimlerini gizli tutmamız gerekiyor. Transfer yapmış olmak için transfer yapmak istemiyoruz. Hem şampiyonlar Ligi’nde hem de önümüzdeki yıllarda yararlanmak istediğimiz futbolcular almak amacındayız. şanslı bir gruba düştüğümüzü düşünüyoruz, neden bu gruptan 1. ya da 2. çıkmayalım?..
Eski yönetici İrfan Coşkun, “Resmen açıklanmasa da biz Trabzonspor’u şampiyon kabul ediyoruz. Transfer için süre kısa ama iyi de bir para geldi. Bu imkanla çok iyi transferler yapılabilir. Medyada çıkan spekülatif isimlerden ziyade, bizim beklentimiz daha diri, daha genç ve daha ileriye dönük isimler alınmalıdır. Trabzonspor yönetimi bu vesileyle çok büyük bir şans elde etmiş durumdadır ve bunu iyi değerlendirmelidir.”
Ergin Kulaçoğlu, “Basında istediğimiz şekilde yer alamıyoruz. Bunun için sayın yöneticilerimizin Trabzon basınına önem vermemiz, İstanbul basınına göre öncelik vermemiz gerekiyor. Televizyonlarda da kendimizi en iyi şekilde ifade etmemiz gerekiyor. Ayrıca spor derneklerinde daha fazla sayıda temsilcimiz bulunmalıdır. Az olduğumuz için haklı davalarımızı efkar-ı umumiyeye anlatmakta zorlanıyoruz.
Metin Atasoy, “Trabzonspor için çaba gösteren böyle kurumlara destek olmamız gerekiyor. Aramızda üst düzey insanlar var. Bence Trabzonspor’un en büyük problemi medyadır. Dört büyük kulüpten biriyiz. Ancak bizim medyadaki payımız yüzde 5’i geçmiyor. Hepimizin tanıdığı gazeteci ya da televizyoncu ahbabı vardır. Bu kanalları genişletmek için bireysel olarak ne yaptık? Hepimiz bu konuda küçük birer adım atarsak, toplamda büyük mesafe kat ederiz. Medyada yer almak ekonomik bir konudur. Bu sisteme girmek zorlamadan mümkün değildir. Hepimiz bulunduğumuz konumda mevziimizi genişletirsek, Trabzonspor’un bu ülkede kazandığı alan genişler.
Taylan Üner, “Bu organizasyonlar büyük bir ihtiyaçtır, çünkü biz İstanbul’da yaşayan Trabzonsporlular bir araya gelmekte zorlanıyoruz. Bu doğaldır, çünkü hepimiz koca İstanbul’un her tarafına dağılmış durumdayız. Böyle emek sarfedenlere ihtiyacımız var. Onların da desteğe ihtiyacı var. Medyadan sürekli şikayet ediyoruz ama medyada yer almak için ne yapıyoruz? İstanbul medyası eskiden beri aynıdır. Trabzonspor başarılı olursa sayfalarının bir kısmını ayırmak için lûtfederler. Onun için bizim her türlü olanağı kullanarak oralarda daha fazla yer almak zorundayız. Avrupa’da en fazla taraftarın Trabzonspor’a ait olduğu söylenmişti. O dönemler Avrupa’da yayın yapan Türk gazeteleri Trabzonspor’a çok fazla yer verdiler. Bu gazetelerin İstanbul ve Karadeniz nüshaları ayrıdır ve Karadeniz nüshalarında Trabzonspor’a fazla yer verirler. Bu çarpıklığı önlemek için sürekli mail ve faks yoluyla durmadan çalışmak zorundayız. şampiyonluğu bize neden vermediler diye şikayet ediyoruz. şampiyonluk verilmez, alınır. Fenerbahçe şike yaparak elimizden aldı. Hâlâ daha “Trabzonspor da şike yaptı, neden bizim yerimize şampiyonlar Ligi’ne gidiyor?” diyorlar. Trabzonspor’un şike yaptığına dair en ufak bir delil yoktur. Dahası bir suçlama da yoktur. En koyu Fenerbahçeli yazarların bile söyleyebildikleri “Trabzonspor eksik teşebbüste bulundu, çünkü parası yetmedi” sözüdür. Bu son derece komiktir. Trabzonspor çok büyük bir camiadır. Ancak bunu kendi kusurumuzdan dolayı anlatmakta güçlük çekiyoruz. Bunu bir şekilde başarmak zorundayız. Yoksa birileri gelip soframızdaki ekmeği alır. Bu konuda Trabzonspor yönetimine büyük bir görev düşüyor. şimdi büyük bir para alacaklar, bu paranın büyük bölümünü transfere harcarlarsa bence hata yaparlar. Bu paranın çok büyük bölümünü propagandaya ve reklama ayırmak zorundadırlar. Önümüzdeki günlerde bizi tahrik etmek için ellerinden geleni yapacaklar, üstümüze geleceklerdir. Hepimize çok büyük görevler düşüyor, tahriklere kapılmamalıyız.”
Erdal Atalay, “Ben Trabzonlu ve Trabzonsporlu olduğum için buradayım, TFF yöneticisi sıfatıyla değil. O sıfatım bir gün bitecek ama taraftarlığımız devam edecek.”
Yönetici Raif Akar’ın dernek başkanı Alaattin Hatayoğlu’na üzerinde ismi yazan 61 numaralı formayı hediye etmesiyle organizasyon son buldu.